Elanın Uydusu Ece

Just another WordPress.com site

Bebeler 3’lü yaşlara başladı.

Bizim oyun grubunun bebeleri 3’lü yaşlara girmeye başladı. Ocak ayının ilk zamanlarında Doruk’un, sonra da Can’ın 3 yaşını kutladık. Can’ınkine benim bebelerin burun fışfışlaması yüzünden katılamadık ama Doruk’unkine gittik. Hem de bu kış gününde nasıl olduysa hiç bir çocuk hasta değildi ve tüm oyun grubu tam kadro ordaydık. Çocuklar çok eğlendi.

Allah Prenses Yasemin’den razı olsun. Kalkmış Doruk’un doğum gününe gelmiş. Arası da çocuklarla çok iyiymiş. Öyle bir oynadı ki bizim bebelerle nerdeyse hiç bakmadık çocuklara. Size de tavsiye ederim, Pembe Kurbağa Tiyatrosu’nda oturuyormuş koca prenses. Ne vakur kadın ama. Herneyse Can’ın ve Doruk’un doğum günüsüleri kutlu olsun. Birarada güzel vakit geçirmemize sebep oldular.
Yalnız bizim bebeler harbi çok büyüdüler ya. Çocuk oldular. Hele şimdi ben evde de bir bebeyle uğraşınca bu tayfa kocaman geliyor gözüme. Ama pek bi tatlılar. Sonlandıramadım yazıyı, noktayı siz koyun bu sefer de.
Aha da tam bu noktada bir fotoğraf daha vardı, resmen yazıyı yazarken kaybettim. Şimdi bulamıyorum. Ela ile Melisa sarılıyordu falan. Neyse sonra buraya ekliycem. Farkettiniz mi bugün pek bir laubaliyim. Neden? Bakıcı gitti evine, bir haftadır yok. Bugün Ela bile bana ”Anne sen de evde sıkılıyor musun?” diye sordu. ”Evet kızım. Sen de mi sıkılıyorsun” dedim. ”Evet, anne” dedi, düşünün artık.. Bir coşucaz tam coşucaz. Ela ile ben pimi çekilmiş bomba gibiyiz. Ne şimdi uzatıyorum ki yazıyı. Sus be kadın, dimi?

Ocak 28, 2011 Posted by | Ela'nın arkadaşları, oyun grubu | 2 Yorum

Arkabahçe Beach

İkoncan Ela Hanım uzun zaman aradan sonra arkadaşları ile Arkabahçe Beach’de buluştu, hasret giderdi. Sık sık havuzda serinleyen 4’lü çeşitli oyuncaklarla eğlencelerine eğlence kattılar. Gruptaki kızların çoğunun şehir dışında olmasını fırsat bilen Ela hanım 3 erkekle keyif çattı.

Zaman zaman tekerlekli oyuncakları paylaşmakta zorluk yaşayan 2-2.5 yaş arası bu grup yine de sevimlilikleri ile objektiflere güzel pozlar verdiler. Onlar aksiyonun dozunu artırırken hominigırtlak anaları arkabahçeye yayılıp Güliz’in mantısı ve Sibel’in güllaçıyla kalori yüklemesinde bulunmaktan kaçınmadılar. Günün sonunda İkoncan Ela çok eğlendiğini çok yakın zamanda tekrarlayacaklarını ve ağkadaşlarını çok sevdiğini dile getirdi.
Fotoğraflar : Ela, Doruk, Can ve Eren felekten bir gün çalarkene.

Ağustos 19, 2010 Posted by | Aktivite, Ela, Ela'nın arkadaşları, ikoncan, oyun grubu | 3 Yorum

Son Buluşmalar

Çok yoğun bir taşınma gündeminin içinde 2 gün fırsat bulup artık sıkıntıdan patlamakta olan Ela’yı arkadaşları ile biraraya getirdim. Cuma günü uzun zamandır biraraya gelmeye çalıştığımız Neslihan & Zeynep, Çiğdem % Selindrella ve Umur & Ada ile buluştuk sonunda. Ben kolilerimi yarım bırakıp gittim. Gittiğimiz yerdeki adamlarla biraz tartışsak da çocuklar da biz de güzel eğlendik. Zeyneple Ela birbirlerine biraz taktıklarından komik görüntüler yaşadık. Zeynep Ela’nın kafasına şapkasını takmak için tutturdu, Ela kaçtı. Ela Zeynep’in bebeği Münire’yi almak için taklalar atınca Zeynep itirazlarda bulundu.. Selindrella tam prenses kendi havasında oynadı durdu. Ada da annesine doğru ona buna laf etti. Tam laf ebesi kendisi. Ama çok şekerler. Bana da bu yoğunlukda biten sosyal hayatım açısından çok iyi geldi.


Cumartesi günü ailemizde bir düğün olması ve bizim taşınma ile ilgili yine bir sürü işimizin olmasına rağmen asosyallikten bunalan Ela’ya da kıyamadığım için yeni dergimiz “Alternatif Anne“nin yazarları ve çocukları ile bu sıcakda bir cennet olan Papazın Bağı’nda buluştuk. Banu & Mira ve Çiğdem & Selindrella dışında yeni tanıştığım yayın yönetmeni Gülüş ve çocukları ve Özge ve minik kızı bir de Gülüş’ün annesi vardı. Kızlar cici bizi oynarken bizim cadı Gülüş’ün oğlu Barış ile çeşmenin altından ayrılmadığı için günü pis, ıslak ve çıplak tamamlayan tek kız çocuk oldu. Bu sıcakda çok iyi geldiğini tahmin ediyorum. Bizler de dergiyle ilgili, kendimizle ve çocuklarla ilgili konuşup biraz da birbirimizi tanıdık. Yine biraraya gelmek dileği ile.

Taşınma faslımızın ilk kısmı olan toparlanma olayımız bitti. Ben yorgunluktan bitmiş bir halde kendimi Ela ile birlikte Antalya’ya attım yine.. Ben burdayken fiziksel olarak da taşınacağız ve cocam bu işi alnının akıyla halledebilirse yeni evimize geçmiş olacağız. Tabii ki döndüğümde yerleşmekle ilgili yapmam gereken 1500 tane iş daha var. Ama bu arada 3 hafta burda dinlenip biraz Ela ile vakit geçirmek istiyorum. Gebeliğim de ilerlediği için ve son haftalarda çok ilgilenemediğim için ikimizin de buna ihtiyacı var.

Haziran 9, 2010 Posted by | Alternatif Anne, Ela'nın arkadaşları, eğlence | 2 Yorum

Zıt Kutuplar

Geçen hafta sürpriz bir şekilde bu ikili başbaşa kaldılar. Aslında kahvaltıda birkaç kişi daha buluşacaktık ama birinin hastalığı, öbürünün işi derken birdenbire Ayça & oğlu Demir‘le başbaşa kahvaltı yaptık. Aslında kahvaltıyı Ayça’yla ben yaptık çocuklar daha önceden yediklerinden oyuna geçtiler direk..

Demir & Ela’da tam olarak iki birbirinden tamamen farklı karakterin küçük insanlar üzerindeki sonuçlarını görüp çok eğlendik. Demir çok sakin, uslu, sessiz ve cool bir çocuk. Annesiyle sürekli beraber olmanın verdiği bağlılık da var. Ela ise çok haraketli, kesinlikle sessiz değil, çok çabuk arkadaşları ile sıcaklık kurmak isteyen bir çocuk. Oynarken, dururken Ela, Demir’i bir türlü rahat bırakmadı. Sürekli gidip sarılmak istedi, Demir de sürekli kaçıp durdu. Ben kendi adıma bu sahneyi izlerken daha çok minikken bile kişiliğin nasıl ortaya çıktığını gözlemleyip çok eğlendim. İkisinin tek ortak yanı aralarında hiç sürtüşme çıkmadı, birbirinden birşey kaçırmaya çalışmadılar. Başka şeylerle oynadılar ve Demir zaman zaman Ela’nın yakınlaşma çabalarını reddetti. Ama biz Ayça’yla gayet sohbet dolu güzel bir sabah geçirdik.. Tekrarlamak dileğiyle..

Bu hafta yazıcak çok şey biriktirdim kafamda.. Maceralı bir hafta sonundan sonra hafta sonunu yazacak enerjim kalmadığından sakin bir yazı ile haftaya başladım. Ama kaotik Paskalya’da İstanbul maceram çok yakında burda…:)

Nisan 5, 2010 Posted by | 21.ay, Ela'nın arkadaşları | 6 Yorum

Çocuk Dediğin Böyle Eğlenir

Geçen sene kuzum 5 aylık bir bebekken bu seneye girerken 1.5 yaşında olmak üzere çocukluğa geçiş durumunda bir enerji mekanizmasına dönüştü. Son günlerde sözcük dağarcığı acaip arttı. Ve onunla vakit geçirmek daha da eğlenceli hale dönüştü. O da artık arkadaşları ile daha çok eğleniyor. Geçen hafta spontane bir şekilde Efe ve Ela’yı biraraya getirdik. Pipetlerle iletişim kurdular. Bize de komik hallerini fotoğraflamak kaldı. Bu kısa görüşmenin arkasından Ela sürekli “Efi gel” diyip durdu.

Bizim oyun grubu buluşmaları nedense çok hareketli geçiyor. Çocuklar tam anlamıyla azıyorlar. Ama çocuk dediğin işte bu fotoğraflardaki gibi eğlenir.
Özlem ve Eren’in evinde topladık bu manyakları. Eren bu kadar kızın arasında prens gibiydi. Anladıkki çocukların çok yere ihtiyacı yokmuş bir tane yatak eğlenmelerine yetiyormuş. Tırmanıcıgillerden SpiderNaz Ela Hanım beşiğin önüne kendi yöntemi ile sandalyeyi çekip tırmanıp beşiğe atlayınca diğerlerinde de bir ışık yandı. Bir baktık Lemmings gibi hepsi birden ağır abla İpek hariç kendilerini yatağın içinde yatakta zıplama ve bilumum birbirlerine dalma oyunu içinde buldular. Bir süre yatakta oyalandıktan sonra birden çok kültürlü çocuklar haline gelip kitap okuma ve lego faaliyetlerine giriştiler.
Şunu da unutmamak lazım İpek sürekli kitap okuma aktivitesi yaptı. Çok entellektüel maşallah.

Bu da kesmeyince MeralGym devreye girdi. Ondan sonra bizimkilerde devreler yandı. Yastıklardan atlamaca, şarkılarla zıplamaca, yerlerde yuvarlanmaca, birbirleriyle boğuşmaca sonrasında hepsi kendilerini bilmez bir şekilde davranmaya başlayınca biz de günü tatsızlaşmadan bitirmemiz gerektiğini anladık.

Ela aşağıdaki bisiklete 372 kere çıktı

Hayır biz bu çocuklara kafayı bulmaları için eroin vermiyoruz noluyor anlamıyoruz. Bir itiş gücüyle bizler dahil herkes kendini saçmalar buluyor. 2010’da da eylemlerimiz devam edicek gibi görünüyor. Herkese mutlu yıllar diliyorum.

————————————————————
Ela dün bana ilk esprisini yaptı.
Bir dergide ona resimleri gösteriyordum ve anlatıyordum. Bir heykel resmi gördüm ve
“Aaa Ela bak heykel” dedim..
Sonra “Sen hiç heykel gördün mü?” diye sordum.
Kafasını evet anlamında aşağı yukarı salladı..
“Nerde gördün kızım?” dedim.
Dergideki heykeli gösterdi:)

Aralık 29, 2009 Posted by | 18.ay, Ela'nın arkadaşları, oyun grubu | 2 Yorum

Selin’den Öpücükle Birlikte

Montessori grubumuzun hediye çekilişinde bize hediyemizi verecek Çiğdem ve Selin‘di. Ela grubun en şanslısı olacakki Selin’ler bize 5 dk uzaklıkta oturuyor. Ela ile oynamaya ve hediyemizi almaya Çiğdem’lere gittik. Çiğdem daha önce kibar bir davranışla bana alacağı hediyenin Ela’nın yaşı için biraz büyük olduğunu ama kaçırmamamız gerektiğini söyledi. Ben de oyuncağın fikrine bile bayıldığım için seve seve “Tabi tabi kaçırma 2 yaşından sonra veririm” dedim..

Selin’le Ela artık birbirilerini tanıyorlar, hiç yabancılık çekmeden direk oyuna girdiler. Yeni tanışdığımız Görkem ve Yiğit de geldiler. Yiğit hemen kızlarla oyuna daldı. Sonra hediyemizi alma zamanımız geldi.

Çiğdem hediyeyi Selin’in boyadığı kağıda paketlemiş. Çok çok hoşuma gitti. Kağıtların bu şekilde tekrar kullanılması da çok hoşuma gidiyor aynı zamanda Selin kendi elleriyle yapmış olduğu bir hediye daha vermiş oldu.
Ela hediyesini çok heyecanla açtı. İçinden çıkanları da biraz kurcaladı ama sonra hediye ile ben oynadım, biraz da Selin oynadı:).. Ela’ya 2 yaşında tekrar vermeyi düşünüyorum ki zaten şu an yapamayacağını bekliyorduk.. Resimde görülen ayıya tahtadan iğnelerle çeşitli kıyafetleri giydirebiliyorsun. Çok eğlenceli bir oyuncak. Elayla birlikte oynayacağımız günü bekliyorum.

Selin ve Ela birbirleri ile çok güzel oynadılar, öpücükler sevmeler falan çok keyifli bir gün geçirdiler. Selin gibi Ela da yola çıkar çıkmaz uyudu. Çocukların eğlendiği ve yorulduğu sonra hemen uyumasından anlaşılıyor. Bu güzel aktiviteyi yaptığımız ve bizim gibi bunu birebir paylaşma şansı yakaladığımız için çok memnunum.


Aralık 26, 2009 Posted by | 18.ay, Aktivite, Ela'nın arkadaşları, montessori | Yorum bırakın

FLAŞ! FLAŞ! FLAŞ!

FLAŞ! FLAŞ! FLAŞ! Geçen hafta içinde tekrar insan içine çıkan Tiki Ela uzun zamandır olan sessizliğini bozdu. “Arkadaşlarımla eğlenmemi hiç kimse engelleyemez” diyen Ela,”” ilahi adalete inandığını” da ekledi.:) Önce arkadaşı …gil’lerin kızı İdil Hanım’la hasret giderdi. Kendilerini o bisikletten öbür ata atan ikili, kuklalarla oynayıp, una da bulandılar ve felekten bir gece çaldılar.

Dur Durak Bilmiyorlar! Geçtiğimiz günlerde İdil hanımla tekrar sosyal hayatına dönen Ela Naz sonra evinde Selin’i de ağırladı. İkili eski günleri yadettiklerini, pisilere şavşanlara burdan selam söylediklerini de ekledi. Objektiflere verdikleri neşeli pozları ile sayfaları renklendiren bu ikili daha adından çokça sözettirir.


Dikkat! Dikkat! Neler oldu neler.. Ela Naz Hanım yeni imajıyla TikiCan gözde bekar Efe Bey’in davetine konuk oldu.. Olanlar oldu..

Bu gece daha çok konuşulur. Ela Naz Hanım arkadasları Efe, Duru, Beren, İpek, Melisa ve Doruk ile felekten bir gün çaldılar. Çılgın danslar ve son moda oyuncakların damgasını vurduğu gecede vukuat çok az oldu.. Yemeklerin ne kadar güzel olduğunu ballandıra ballandıra dile getiren İkoncan Ela “her giydiğim ertesi gün yok satıyormuş. Lütfen beni rahat bırakın. Atla deve değil herkes yurtdışından giyinir” diye veryansın etti:)

Fotoğraflar: Ela’nın Uydusu
Kıyafetler
Ela’nın Body’si : Gucci 8500$
Ela’nın pantolonu : Chanel 3200£
Ela’nın çorabı: Prada 7000 TL
Ela’nın gülümsemesi : Aynı annesi – Paha biçilmez

Aralık 14, 2009 Posted by | 18.ay, Ela, Ela'nın arkadaşları, ikoncan | 6 Yorum

Aborjinler Ev Bastı….

Valla o gün sabah herşey normal başlamış gibiydi. Ela Hanımla şıkşıkıdım eşofman giyindik ve MyGym’e gittik. Hafta içi sakin oluyor diye gittik bi baktık herkesler orda. Melisa orda, Selin orda, hatta Amerikanya’da uçarken görülen Mira bile ordaydı. Neysem efendim bizim hiç yerinde durmayan Ela ve Melisa zıpçıktıları dün MyGym boyunca yine ordan oraya savurdular bizi. Mygym sona erince dedikki bugünkü aktivite bunlara yetmez. Meral ve Melisa ile birlikte bize geldik.

Sözde önce onları uyutup biraz sohbet edicektik. Onlar bizi uyuttu. Öğleden sonra yine iplerini kopardılar. Sandalye kapmaca, kutu içinde devrilmece derken baya oynadılar.


Melisa Ela’ya harika bir ayranlı nar hazırladı. Ela da afiyetle yedi. Artık sakinleşip aktivitemizi sonlandırmak üzereydik kii..

Evimizi Aborjinler bastı. Bu aborjin ırkı çok tatlıymış kardeşim. Boyları 1 metrenin altında, haliyle dilimizi bilmiyorlar. Yüksek enerji sahibi bir yapıları var. Bir anda 5 m2’ye dağılma kağasiteleri de çok yüksek.
Bazen çok tehlikeli olabilen bu ırk kendi içlerinde çok şakacı ve neşeli yaratıklar. Şarkılar yoluyla ağızdan ağıza birçok bilgi aktarıyorlar. Ellerinin ayaklarının hiç kontrolü yok, çok da gamsızlar.
Bizim eve de bir süre neşe saçan bu yaratıklar. Birbirilerinden ayrıldıktan sonra pıt diye bayılıp gittiler.. Demek ki neymiş. Aborjinleri zayıflatmak istiyorsan birbirinden ayıracaksın. Çünkü gücü birbirlerinden alıyorlarmış.

Aralık 10, 2009 Posted by | 17.ay, Aktivite, Ela'nın arkadaşları | 5 Yorum

Bİr ev daha dağıttık

Bu haftaki dağıtılacak ev piyangosu İlkiz ve Beren’in evine çıktı. Bir grup ipini koparmış velet ve anneleri olarakdan İlkiz’in bu cesaretli davetini kabul edip, kendimizi kapana kısılmış şekilde onlarda bulduk. Yine kaotik ama komik bir gün geçirdik. Kişiliklerini bulmaya başlayan bebelerimiz artık evin düzenine ve ortamın loşluğuna bile karışmaya başladılar çok şükür. Öncelikle İpek ve Beren’in artık ortam aydınlığı konusunda anlaşamadığını anlamış olduk. İpek ışıkları kapattığımızda, Beren de açtığımızda arıza çıkardığı için gerçekten çok sessiz !!! dakikalar geçirdik.

Ortamın tek prensi Efe nasıl bir süper ortamda olduğunun farkında olmadığı için kızlarla öpüşüp koklaşacağına (15 yıl sonra çok ararsın bu günleri) evin temizliğine taktı. Kapıların kenarlarını, banyoyu hiç temiz bulmadı ve bulduğu tüm bezlerle ortalığı temizledi. Havluları yıkadı, oohh şöyle bir sıktı mıydı.. Oh oh içi rahat etti. Sonra temizleyecek birşey kalmayınca o da sessizliğini bozdu. Ortamın gerçek anlamda sessiz yaramazları Melisa ve Ela salondaki park yatağa 8564 defa çıkıp inerek, ve herşeyi çekişerek oynayarak kendi hallerinde takıldılar..

Eğlenmedik mi çok eğlendik. Farkettik ki biz çocuk gürültüleri içinde bile sohbet edebilmeye başlamışız. Artık hiç takmıyoruz gürültüyü sanırım kulaklarımızın duyma yeteneği azaldı. Memekler çok güzeldi, sohbet çok güzeldi. İlkiz’e teşekkür ederiz.

Meral, ne olduğunu unuttuğum bir gelenek yüzünden hepimize çorap hediye etti. Ela’yı yine yıkamak zorunda kalarak çoraplarımı ıslattığım için benim için çok hayra geçti. Yukarda sergiledik bile. MeralGym tabii ki boş durmadı bugün de. Kuklalar oynatarak, şarkılar söyleyerek çeşitli aksiyonlarla yine oyaladı cümbüşü. Ve bir gün daha huzurlu ama başıma giren bir ağırlıkla bitti.


——————————————————–


Bu hafta Ela ile sürekli puzzle’larımızı tekrar tekrar yaptık. Bu geometrik puzzle’lar tam yaşına göre. Şekilleri tanıyor ama renkler nanay. Hayvan puzzle’ını da pek seviyor. Hayvanlara hasta çünkü. Bir de kendimizi Kuğulu Park’a atıp, kuş kovalamaca, kaz yolmaca oynadık. Açık hava aktivitelerine devam için direniyoruz bakalım.

Ela artık kompleks sorularımızı bile anlıyor. “Şu ses çıkaran yuvarlak oyuncağını getir kızım” diyoruz. Bulup getiriyor. “Üstünde kalpli ayı’yı getir” getiriyor.. Ve kendisi taklit maymunu her sözümüzü taklit edip söylemeye başladı. Onun yavaş yavaş konuşmaya başlamasını izlemek çok keyifli.

Kasım 21, 2009 Posted by | 17.ay, Ela'nın arkadaşları, gelişim, oyun grubu | 3 Yorum

Aktivite Günü ve Yaprak Bileziği

Son günlerin karışık gündeminden sıyrılıp kızımla güzel bir gün geçirdik. Hava güzel olduğu için kendimizi sabah Meral ve Melisa ile birlikte dışarı attık. Çıtır Simit’teki kahvaltı sırasında Melisa ile Ela iyice yakınlaştılar. Ela çok sıcakkanlı bir çocuk zaten, daha önceden tanıdığı miniklerle bağ kurmak çok istiyor, eğer karşıda da Melisa gibi kendine benzer bi minik varsa işte böyle güzel manzaralar çıkıyor karşınıza. Sevgi her zaman çok güzel görüntüler yaratıyor.

Minikleri biraz daha yormak için kendimizi Lozan Park’ına attık. Görüntüleri çekemememin sebebi Melisa ile Ela burada kendilerini çamura, toprağa, suya boğdular ve sürekli gözkulak olmamız gerekti. Uykuları geldiği iyice belli olunca bu güzel sabahı noktaladık ve kendimizi eve attık.
İşte yorulan çocuk böyle uyur. Çok keyifli değil mi..

Öğleden sonra yine kendimizi bir parka attık ve torbamıza yapraklar topladık. Ne kadar çeşitli yaprak var bunları görmek için. Bu aktiviteyi “101 Fun Easy Games That Help Kids to Learn to Focus” kitabında görmüştüm. Sonbaharla birlikte Ela ile yapalım diye düşündüm.. Yaprakları beraber toplarken “aa bak bu yeşil, bu büyük, bu ne kadar ilginç” şeklinde dikkatini çekiyorsunuz. Sonra evde yaprakları kağıtlara yapıştırdık. Amaç yine doğadaki farklılıklara çocuğun dikkatini çekmek.

Sonra da Ela’nın çok hoşuna giden kısma geldik. Ela’nın bileğine bir şeffaf bandı bilezik gibi doladım ve yaprakları üstüne yapıştırdım. İşte size doğal yapraklardan yapılan bir bilezik. Bu bileziği çok farklı şeylerden de yapıp çocuğa öğretebilirsiniz.. Ela baya “yapya, yapya” demeye başladı ve bileziğini kolundan hiç çıkarmayıp bütün gün herkese gösterdi.. Yaprakların döküldüğü şu günlerde her gün başka bir bilezik bile yapılabilir.. Bu aktiviteyi daha büyük yapraklarla daha büyük bant kullanarak da yapabilirsiniz.

Şimdii, bu aktivite kitabın 1-3 yaş arası çocuklar için olan bölümünde geçiyor. Çocuklar önce doğayı yaprak bulmak için gezerken çevresine dikkat çekiyorsunuz. Sonra biraz yardımla yaprakların değişik büyüklükleri, şekilleri, damar konfigurasyonları, desenlerine dikkatini çekiyorsunuz. Mesela “aa bak bu kalp şeklinde, bu da ok’a benziyor dimi” gibi. Her yaş için tekrar yapılıp daha fazla şey farketmesini sağlayabilirsiniz. Bir de çevrede dikkat edilecek şeyler olduğunu öğreniyorlarmış.

Bu aktiviteden sonra üstte Ela’nın burun deliklerinden bademciklerini görmek zorunda kaldığınız fotoğrafı aslında büyüdüğünde ilk çektiği fotoğrafı görsün diye koydum.. Görüntü kirliliği için özür dileriz.

Kasım 6, 2009 Posted by | Aktivite, Bebekle Gidilecek Mekan, Ela'nın arkadaşları, gelişim, montessori | 3 Yorum